Karaciğer Yağlanması Testi Nasıl Yapılır, Aşama ve Fiyatları Nelerdir?

Karaciğer yağlanması aşırı alkol tüketimi sonucunda oluşabilecek bir durumdur. Bu durumdan kaçınmak için çeşitli diyetler uygulanabilir. Karaciğerdeki yağ oranı belirli bir test ile ölçülür ve durumun ciddiyeti bu sonuca göre belirlenir.

Karaciğer Fonksiyon Testi

Karaciğer fonksiyon testi, dahiliye uzmanları tarafından talep edilen ve karaciğerin işlevsellik oranını anlama amacı ile yapılan bir testtir. Fonksiyon testi ile birlikte hastanın karaciğerinin ne kadar aktif olduğu ve ne kadar doğru çalıştığı anlaşılabilir. Fonksiyon testinde herhangi bir sorun çıkması ve sağlıksız sonuçlar ile karşılaşılması durumunda farklı testlere başvurulur. Bu test kan yolu ile yapılır. Kişiden alınan kan örneğindeki AST,ALT,GGT ve ALP oranları incelenir. AST ve ALT değerleri karaciğerdeki hasar oranını bizlere gösterirken, GGT ve ALP değerleri de karaciğer ve safra yollarındaki toplam hasar oranını gözler önüne sermektedir. 

ALT (Alanintrasaminaz): ALT bir enzimdir ve proteinin üretiminde rol almaktadır. Enzim, karaciğer hücrelerinin parçalanması sonucunda kana karışmaktadır. Genellikle karaciğerdeki hasarları tespit etmek için kullanılan en yaygın testlerden biridir. Şayet çıkan değerlerde ALT oranı yüksek görünüyor ise bu durum karaciğerde kesin bir hasar olduğunu göstermektedir. Genellikle ALT testi hastalığın seyrini kontrol etmek, tedavi sürecinin faydalı olup olmadığını görmek amacı ile istenmektedir. 

AST (Asprtat Aminotransferaz): AST, karaciğer hücrelerinin içerisinde yer alan bir enzimdir ve protein üretiminde kullanılmaktadır. Enzim, sadece karaciğerde değil aynı zamanda kalp kaslarında ve iskelette de bulunmaktadır. Karaciğer hücrelerinin parçalanması sonucunda kana karışır ve miktarı artar. Çıkan test sonuçlarında AST oranının yüksek olması, kişinin karaciğerinde kalbinde veya kaslarında bir problem olduğunu göstermektedir. 

ALP (Alkalen Fosfataz): ALP bir enzimdir ve safra kanalları yakınında bulunan karaciğer hücreleri ile kemiklerde bulunmaktadır. ALP değerinin testlerde yüksek olması kişinin karaciğerinde veya kemiklerinde bir sorun olduğunun göstergesidir. Safra tıkanması söz konusu olduğu zaman ALP değeri ile GGT değeri birlikte yükselmektedir. Fakat GGT değeri normal ve ALP değeri yüksek görülür ise bu durum çeşitli kemik hastalıkları, kemik iliğinde bulunan tıkanma ve tümörlere işaret etmektedir. Gebelerde, gebeliğin son 3 ayında ALP değerinin yüksek olması normaldir. Aynı zamanda genç yaştaki bireylerin kemik gelişim ve yapım hızları yüksek olduğundan dolayı da ALP değeri testlerde yüksek çıkabilir. 

GGT (Gamma Glutamik Transferaz): GGT bir enzimdir ve safra kanallarına yakın olarak karaciğer hücrelerinde bulunmaktadır. Daha çok safra kanallarını ilgilendiren bir enzim olarak bilinir. Safra kanallarının tıkanıklığı durumunda GGT ile ALP değerlerinin birlikte artış gösterdiği görülmektedir. Şayet ALP değeri normal fakat GGT değeri yüksek çıkar ise bu durumda herhangi bir ilaç, gıda veya alkol kullanımından veya zehirlenmeden şüphelenilir. Aşırı alkol tüketiminde GGT artmaktadır. 

Test Nasıl Yapılır?

Karaciğer yağlanmasına yol açabilecek bir çok farklı komplikasyon mevcuttur. Yağlanma sonucunda hasta hayatını kaybedebilir. Bu sebeple çeşitli testler ile yağlanmanın ne düzeyde olduğu belirlenir ve bu doğrultuda bir tedavi uygulanır. Hastanın şikayetlerinin karaciğerde yağlanmayı göstermesi durumunda doktor çeşitli tahliller talep eder. Bu testler şu şekildedir;

  • SGOT,
  • SGPT,
  • GGT,
  • Fosfataz tahlilleri

Bu testler yapıldıktan sonra hastanın karaciğerindeki sorun tam anlamı ile teşhis edilebilir. Testleri yapmanın pek çok farklı yolu vardır. Hastadan kan örneği alınarak çeşitli kan testleri yapılır. Çıkan sonuçlar herhangi bir şüphe doğuruyor ise hastanın karaciğerinden örnek alınması gerekebilir. Bu tip test ve tahliller yaklaşık olarak bir hafta kadar sürmektedirler. Karaciğerden örnek alınırken hasta herhangi bir ağrı veya acı hissetmez. 

Günümüzde her 5 kişiden birinde karaciğer yağlanması görülmektedir. Genellikle bu yağlanma alkole bağlı olarak gelişse de birçok zaman obeziteye bağlı olarak gelişen karaciğer yağlanması ile de karşılaşılabilir. 

Yapılan testlerde hastaya etki eden herhangi bir hepatit virüsünün olup olmadığı da kontrol edilir. Şayet hastaya etki eden bir hepatit virüsü var ise bu virüs hastadaki yağlanmanın siroz durumuna kadar ulaşmasına sebep olabilir. Bu durumlarda hastaya hepatit ilaçları önerilir. 

GGT, ALT ve AST gibi enzimler kan tahlillerinde yüksek çıkar ise hasta ultrasona alınır ve karaciğer büyümesi olup olmadığı kontrol edilir. Hastanın hem kan tahlillerindeki enzimleri yüksek hem de karaciğerde büyüklük durumu gözlenirse hastaya kesin olarak karaciğer yağlanması teşhisi konabilir. Hastanın devamlı olarak tahlilleri yaptırması gerekir. Diyet uygularken bir yandan da ay ay karaciğerdeki gelişmenin takip edilmesi büyük ölçüde önem taşımaktadır. 

Karaciğer Biyopsisi

Kan tahlillerinin yeterli olmadığı durumlarda hastadan karaciğer biyopsisi istenir. Karaciğer biyopsisi; karaciğerden veya karaciğerde bulunan bir tümörden örnek alınması anlamına gelir. Bu işlemin amacı kesin tanı koymaktır. Biyopsi yapılırken kullanılması gereken en güvenilir yöntemin ultrason ile izlenerek yapılması olduğu bilinmektedir. Kan sulandırıcı ilaçlar kullanan hastaların bu ilaçları kullandıkları bilgisini doktorlarına vermeleri gerekir. İşlem öncesinde bu ilaçların mutlak suretle kesilmesi gerekmektedir. Herhangi bir narkoz işlemi uygulanmaz. Sadece işlemin yapılacağı bölge lokal anestezi ile uyuşturulur ve daha sonrasında bir iğne yardımı ile örnek alınır. Acılı veya sancılı bir işlem değildir ve oldukça kısa sürmektedir. İşlemden 8 saat öncesinde besin tüketimi kesilir. Bazı hastalar psikolojik olarak durumu hatırlamak istemedikleri için uyutulabilirler. 

Kaynaklar



Kullanıcı Yorumları ve Oyları

1 yıldız2 yıldız3 yıldız4 yıldız5 yıldız (Sizin oyunuz ilk olsun)
Loading...
Yorum ekle