Hepatit B Hastalığının Aşamaları, Zararları ve Ölüme Neden Olma İhtmali
Hepatit B öldürücü bir enfeksiyon olarak bilinir. Aslında dikkatli yaşanarak 30 yıl boyunca hiçbir problem yaşamadan atlatılabileceğiniz bir viral enfeksiyondur.
Hepatit B öldürür mü sorusu genellikle evlilik öncesinde soran çok fazla insan var. Zira yapılan kan uyuşmazlığı testi ile Hepatit B taşıyıcısı olduğunu öğrenen çok fazla insana rastlıyoruz.
İçindekiler
Hepatit B Öldürür Mü?
Hepatit B virüsü olan insanlarda genellikle bu durum bilinç dahilindedir. Yani bu virüsün aslında çok riskli olmadığını bilen insanlar olduklarını söyleyebiliriz. Ancak riskinin az olması hiç olmadığı anlamına gelmiyor. Hepatit B’nin öldürme oranı siroz ve karaciğer kanseri oranıyla beraber düşünülmeli ve ciddiye alınmalıdır.
Hepatit B tek başına öldürmez demek çokta yanlış olmayacaktır. Ancak karaciğer tahribatını en üst düzeyde yapabilen enfeksiyonlardan birisi olması büyük bir problem yaratabilir. Genellikle bu sorun siroz olarak saptanır. Bazı hastalarda ise saptanmaz ve yaklaşık 10 yıl boyunca gelişerek ilerler. Dolayısıyla bir noktadan sonra karaciğer tahribatının ilerlemesi son raddeye gelir.
Haliyle karaciğerin fonksiyonlarını yerine getiremeyecek düzeyde olmasıyla ölüm aşaması başlar. Bu oran korkulacak veya dikkat edildiğinde kurtulamayacağınız kadar yüksek değildir.
Hepatit B’nin Hastalık Oranı | |
Hepatit B Süresi | 10-30 yıl |
Hepatit B’nin Siroz Olması | %10 |
Hepatit B’nin Karaciğer Kanseri(Yetmezliği) | %15 |
Burada belirtilen oranların tamamı kronikleşmiş Hepatit B vakaları üzerinden edinilmiştir. Doğal olarak dikkatli davranılması durumunda Hepatit B ile 30 yıl boyunca sağlıklı bir yaşam süren insanların varlığından söz etmeden geçmeyelim.
Hepatit B Evreleri Nasıl İlerler?
Hepatit B evreleri sırasıyla akut ve sonrasında kronik şeklinde ilerleyerek hayatınızın sonuna kadar sizinle beraber kalabilir. Genel geçer kanı ile 6 aya kadar olan Hepatit B vakaları akut, 6 aydan uzun sürenler ise kronik şeklinde birbirinden ayrılır.
Hepatit B’nin ne zaman öldüreceği gibi bir tanım ya da süreç ise bilgi dahilinde değildir. Çünkü öldürücü değildir. Yalnızca hayatınızı kaybedebileceğiniz kadar önemli sistemik hastalıkların oluşumunda ve gelişiminde rol oynar. Eğer dikkatli davranarak hayatınızı belirli bir düzen zarfında yaşamaya başlarsanız kesinlikle uzun süre sağlığınızı koruyabilirsiniz.
- Taşıyıcıdan veya viral yollardan Hepatit B virüsünü kaptığınızda kuluçka dönemi başlayacaktır.
- Akut Hepatit B dönemi çoğu insanda farklı olsa da 6 ay kadar sürebilir.
- 180 günü aşan tüm Hepatit B vakaları kronikleşmiştir.
- Aynı şekilde 180 günden fazla Hepatit B antijeni pozitif çıkanlar Hepatit B taşıyıcısıdır.
- Yaşanan kronik Hepatit B vakası için tıbbi anlamda 20-30 yıllık bir hastalık sürecinden söz edilebilir.
- Bu süreç zarfında beslenme ve yaşam düzeni dengede tutulduğunda 30 yılda hiçbir gelişim kat edilmez.
- Karaciğeriniz sağlıklı kalır ve ölüm riski yaşanmaz. Ani karaciğer yetmezliği görülme sıklığı yalnızca %1’dir.
- Dikkat edilmediği takdirde ise siroz ve karaciğer yetmezliği gelişme oranı %10 ile %15 arasındadır.
Hepatit B Hangi Hastalıklara Yol Açar?
Hepatit B hangi hastalıklara yol açar sorusunun net olarak iki farklı cevabı var. Fakat bunların hiçbirisinin yaşanmaması kişinin kendi ellerindedir. Siroz ve Karaciğer yetmezliği ya da daha çok karaciğer kanseri olarak bilinen fonksiyon bozuklukları gözlemlenebilir.
Hepatit B’nin ne zaman iyileşeceği, ne zaman hastalığa yol açabileceği veya buna benzer ileriye dönük tahminlerde bulunmak çok zordur. Aksine ani gelişen semptomlar olabilir. Aynı şekilde Hepatit B taşıyıcısı birisinde bile kronikleşen bir vaka saptanabilir. Tam tersine antijenlerin negatif olduğu ve taşıyıcılık ile devam eden hastalara rastlanabilmiştir.
Ölüm riskini ise kestirmek asla mümkün değildir. Aksine sağlıklı beslenen ve düzenli uyuyup uyanan, sürekli egzersiz yapan, vücudunu tanıyan ve kendisini zorlamayan insanların sağlıklı yaşamları görülmektedir. İnsanların kronik hepatit B hastası olmasına rağmen 30 yıl boyunca sağlıklı yaşam sürmeleri mümkündür. Yalnızca dikkatli olup kontrolleri aksatmamak, olası fonksiyon bozukluklarını önceden tespit etmek ve bulaşıcılık hususunda önlemler almak yeterlidir.